28 Haziran 2010 Pazartesi

İlk Hafta Notları

Artistanbul'da ilk hafta son derece eğlenceli bir şekilde sonisphere ile noktalandı. Biraz tecrübe kazanmak birazda buradaki ekibin işleyişini öğrenmek için bu haftayı bir blogger uygulaması geliştirmekle geçirdik. Burada kodlama mümkün olduğunca standart kütüphanelerden faydalanarak yapılıyor. Zaten yazılmış olanın tekrar yazmak yok. Buna karşılık kod konusunda pek seçici değiller, değişken isimleri, yorum satırları vs. öyle inanılmaz önemli değil, bunun sebebinin python da zaten okuyup anlamanın çok kolay olmasına bağlıyorum, yada Gökmen ve Uğur çok zeki koda bakınca hiçbir şey sormadan sorunlarımızı çözüyorlardı :D
Belki basit olabilir ama, Bir blogger yazarak neler öğrendim bir bakalım:
1. POST bilgilerini tek tek almaya çalışma, forms.py diye birşey var Django'da
2. Etiketleri de tags kütüphanelerine bakarak kolayca halledersin, elle yazma.
3. URL Name Dispatcher kullan, url değişikliklerine karşı programını koru.

gördüğünüz gibi bunların hepsi dokümanları inceleyerek öğrenilebilir, ama kim evde kod yazarken doküman okumak ister ki? Ayrıca öğrendiğim en önemli şey, Django hata ayıklama raporlarına inanmamaktı. Aldığım hataların yarısı bile yanlış olan yeri göstermiyordu, dünyanın en güvenilmez hata ayıklayıcısını yazmışlar bariz biçimde.


Ortamdan bahsedecek olursak, tek kelimeyle rahat. Geliş saati 10:30~ sabah trafiği vs. sorunu olmuyor (tabi bunu kartaldan gelen Ufuk'a sormak lazım asıl), çıkış buna göre 19:00 civarı seyrediyor, ama pek kesin değil. öğlen molası vs. yok, ama istersen kulaklıkları takıp film izlemek, oyun oynamak, kapının önüne inip çekirdek çitletmek serbest. Bu kulağa ne kadar süper gelse de bir haftada Ali abinin dehasını gördüm. 10 kişilik ofiste, öyle çekirdek serbest falan güzel olsa da, insan vicdan yapıyor bir nevi, öyle 2 saat mola veremiyor, 5 dk. sözlük okuyup direk işe devam ediyorum ben şahsen. Buzdolabımız var burada, çılgınca ice-tea tüketiliyor, öğlen yemeklerimiz anlaşmalı bir lokantadan geliyor. Asıl eğlence Ahmet'te, şu anda bile anlattıkça coşuyor, coştukça anlatıyor, bu adam ne zaman çalışıyor?


her neyse toparlamak gerekirse, çok çalıştık çok eğlendik. Sonisphere ile haftayı üzerimizden attık, Bu hafta artık papercut yazılacak, bu gün bir toplantı yapıp feature set çıkaracağız, hafta sonuna kadar temel işlevleri çalışan bir sistemimiz olacağı kanaatindeyim. tabi ki bir özgür yazılım portalının projesi olarak herkesin görebileceği şekilde geliştirilecektir, bizler başladığımızda, isteyenlerin kodu inceleyebilmeleri için svn adresini yine buradan paylaşacağım.

21 Haziran 2010 Pazartesi

Artistanbul'da İlk Gun

Bugün Artistanbul ofisinde yapacağım yaz stajının ilk günüydü. Öncelikle şunu belirteyim, öyle resmi bir yer değil, herkes cana yakın, samimi.

Sabah ilk iş Ali Işıngör, Ufuk Uzun ve bana bizden istenen proje konusunda bilgi verdi, biraz çalışma şartlarını anlattı (ofiste Pardus kullanmak zorunlu, Ubuntu vs kabul edilmiyor son derece doğal olarak).

Staj projemiz Pardus için Ubuntu'nun hazırladığı papercut'a benzer bir yazılımın ozgurluk icin dahilinde geliştirilmesi.

Peki nedir bu papercut? papercut (kağıt kesiği) son kullanıcıların bilgisayarlarını kullanımlarını zorlaştıran yada zevksizleştiren, çözümü basit ama sık karşılaşıldığı için negatif etkisi büyük soruncuklar. Pardus 2009.2 sürümünde masaüstüne sağ tıklarsanız "dizin görünümü eylemi ayarları" diye bir seçenek göreceksiniz, Tıkladığınızda açılan pencerenin başlığına bakın, "Masaüstü Ayarları". Son kullanıcı masaüstü arkaplan resmini değiştirmek için "dizin görünümü eylemi ayarları" seçeneğini kullanması gerektiğini anlayamaz(geliştiriciler bile anlayamaz bence gerçi)oysa seçeneğin ismi "masaüstü Ayarları" olsaydı bu ufacık değişiklik Pardus kullanıcılarının %90 ının hayatını birazcık kolaylaştırırdı.Bu sorun bir papercut örneği, böyle sorunları kullanıcıların kolaylıkla rapor edebileceği, (belki önem için oylayabileceği) geliştiricilerin iş bölümlerini de sağlayan bir web arabirimi hazırlanmasıda bizim staj görevimiz.

Projemiz belli olunca Ahmet Aygün ile oturduk iki stajer, papercut ile ilgili dokümanları kurcaladık, sıkılınca muhabbet ettik, django'nun sitesindeti tutorialları denedik. İlk gün olduğundan projeden çok django-artistanbul-staj üçgenine alışmaya çalışmakla geçti, ancak ilerleyen günlerde daha hızlı bir çalışma temposu ortaya koyacağımızdan eminim.



Ubuntu'nun papercut projesi için
https://wiki.ubuntu.com/PaperCut